Sinop Kalesi ülkemizin tarih hazinelerinin başında gelmektedir. Muhteşem tarih hazinesi size tarihin kapılarını açar. Sinop Kalesi, aslen 7. yüzyılda bir şehir muhafızı olarak inşa edilmiş bir ortaçağ kalesidir. Kare cephesi ve köşelerdeki küçük kuleleri, ortaçağ kalelerini andırmaktadır. Kalenin içinde, savaş platformu olarak hizmet veren üçüncü kat da dâhil olmak üzere birkaç kat vardır. Tarihin birçok önemli şahsiyetine ev sahipliği yapan Sinop doğa güzelliklerinin tarihle birleştiren açık hava müzesi olarak tanımlanabilir. Tarihi noktaları ziyaret ederken Sinop’u keşfedebilir ve manzarasının keyfini çıkarabilirsiniz.
Kentin tarihi, Romalılar ve Yunanlıların bölgeye yerleştiği Tunç Çağı’na kadar uzanıyor. 1214 yılında Selçuklu Türkleri Sinop’u Trabzon Komnenilerinden alarak Osmanlı Devleti’ne katmışlardır. Sinop Kırım Savaşı sonrasında Rus Donanması tarafından tamamen harap edilmiştir. Bugün Sinop kalesinin kalıntılarını ziyaret edebilir ve antik mimarisine hayran kalabilirsiniz.
Sinop arkeolojisinin ilk yazılı kaynağı Amasya’da yaşayan Yunan filozof ve tarihçi Strabon’dan gelmiştir. Ünlü tarihçi Sinop Kalesi’nin surlarını dünyanın en surlar olarak tarif etmektedir. Bu antik duvarlar, kentin tarihinin eserlerini ve yeniden yorumlarını sergilemek için kullanılmıştır. Boğa başı motifinin bu tarihle ilgili olduğu bilinir. Boğa başı motifinin yerel bir hükümdar olan Kral Mithridates VI tarafından ortaya çıkarıldığı düşünülmektir.